Dünyamı yüklenerek sırtıma
Karanlıklar içinden
Sana geliyorum.
Bir mum gibi söndürüyorum
Geçtiğim yıldızları.
Ağlamakla gülmek arası
Yürüyorum
Tek canlısı kalmış bir âlemden
Sırlarımı giyinerek üstüme
Ve ağzımda tek kelime
Sana geliyorum.
Coşkun denizler durdu
Kurtulan olmadı fırtınalardan...
* * *
Ey kalpleri hâkim ellerle çeviren
Ey denizler yaran dağlar deviren
Ey yoktan var eden kitap gönderen
Ey âleme nizam veren Allah!
Ey nurunu alınlarda koşturan
Ey gökleri süsleyen arzı konuşturan
Ey bir iniş yaratan her yokuştan
Ey varlığa hikmet veren Allah!
Seni sevmekten ayırmak ne demek
Sana isyanı kayırmak ne demek...
Ey çağrıma yankı veren gönülde
Ey yüz üstü nehirler yürüten umman
Acizim bu tutsaklık azabından
Kurtar beni ey sevgili “gel” de
Ne olursun ya da “öl” de.
* * *
Ayetlerin kılavuzdu önümüzde
Saptık da perişanız günümüzde
Çöle düşen ırmak kurumaz mı,
Seni bilmeyen insan azmaz mı?
Bu gaflet bu gaflet bizi ayıran
İmdat nefsimizin tuzaklarından...
Nasıl çatlatırsa dalları tomurcuklar
İlkbaharın sunduğu aşk iksiriyle
Kalbimin her günde bin baharı var
Nasıl yarmaz bu göğsü tesiriyle.
Umudu çarık yaptı ayaklar
Ve ağızda dönen kuru dil
Mahcup ve sessiz
Adını sayıklar.
Ey sevgili ey sevgili
Öldürdü bizi ayrılıklar!
* * *
Ben bu evrenin yitik yolcusu
Ben cehenneme düşen bir damla su
Ben kafatasında kezzap köpüren
Uzaktır bende akıl korkusu.
Beynime çakılmış paslı bir çivi
Günahım ağzımda çürük bir diştir.
Kalbime asitler dökülmüş sanki
İnkârı yaşamak ne hayâsız iştir.
* * *
Allah’ım medet eyle
Bize ne oldu böyle
Allah’ım imdat eyle!
Kovulduk mu hayattan
Silinmiş kutsal izler
Senin seçtiğin yoldan
Kaybolduk yıkık bizler?
Yollar ki gölgelendi
Yol açmıştı erleri
Sonsuz bir çölde canlar
Fırtınadan eridi
Savrulan sarı kumlar
Yaşayan hücrelerdi...
Vaha görmek ümit mi?
Serap çıldırtır bizi
Ağ örer bir örümcek
Dolaşarak gövdemi.
Nefis şeytan ve hevâ
Dağılıverdi yuva
Düştü her eve bomba
Ümmet oldu berhava.
Ümmet ne oldu böyle
Allah’ım imdat eyle
Allah’ım imdat eyle!
* * *
Din terkedilmiş bahar
Çağ ümmete çullandı
İnsanlığı boğanlar
İnsan denen hayvandı
Can boğaza dayandı.
Diz üstü düştük yere
Her yanımızda bere
Başımız son secdede
Ya Rab imdadın nerde
Ümmete medet eyle
Bize ne oldu böyle!
Yere düşen kutsalı
Öpüp kaldırsak geri
Uzatıp rahmet eli
Silsen yaşlı gözleri
Gözlere versen feri!
Bunca felaket bizden
Hep bizim elimizden
Son olsa ders alsak da
Acı tecrübelerimizden
Tutsan ellerimizden
Tutsak ellerimizden!
Gözyaşı gözümüzde
Alnımız mahcup yerde
Sana hamd sana secde
Yak bizi getir vecde
Günahlara hep tövbe
Ümmet et Muhammed’e!
Burada gülmedi zaten
Orada mı gülmesin,
Bizi nâra atarsan
Sevgiline ne dersin,
Bizi affeyler misin?
Bizi affeyler misin?
O ümmeti olmadan
Cennetini neylesin?
Dağıtma topla bizi
Bırakma ellerimizi
Bitsin tefrika derdi
Yemesek birbirimizi
Sevgilin tembih eder
Birlik rahmettir derdi
Ayrılanı kurt yerdi
Dağıtma topla bizi
Göster o kutsal izi!
Sevgilin yine rehber
Bu yol Allah’a gider
Dese yürütse bizi
Kalmasa kimse geri
Dökülmesin yollarda
Ulaştır hepimizi.
Sana hamd sana secde
Kalp çatlar bu sevince
Bizi böyle öldür de
Tutma bizi mahşerde.
Vahiy yağsın semadan
Bize gönder de imam
Çile sona ererdi
Versen ilâhî nizam.
Tükeniyor seherler
Sana açılmış eller
Gözyaşlarımızdan
Islaktır seccadeler…
Bu fecir başka doğsun
Bütün zulmeti boğsun
Konuşsun artık Kur’an
Evlere şenlik olsun.
Dünya bir kere daha
Altın neslini bulsun
Ey kâdir’u zü’l celal
Sen ol de hemen olsun...
* * *
Toprak bize dost artık
Toprak bize yumuşak
Boşa korkmuşuz öyle
Ölüm sana kavuşmak.
Ya Rab orada güldür
Bizi affet de öldür
Ümmetim bayram etsin
Cemalini seyretsin.
Cemâlini seyretsin
Ümmeti bayram etsin...