İnsan İçin Üç Değer Ölçüsü

Dostumuz Ferhat Koca insanın değeri hakkında üçlü bir tasif getirir. Hoşumuza giden bu tasnifi hatırlatmak istedik. Der ki:

“İslam insana üç yönden değer vermiştir.

Birincisi: Her şeyden önce insan insan olması sebebiyle tabii bir değere sahiptir Bu konuda Kuranı Kerim'de “Ant olsun ki biz insan şerefli kıldık. Onların Karada ve denizde gezmesini sağladık, temiz şeylerle onların rızıklandırdık. Yarattıklarımızın pek çoğundan onları üstün kıldık” (İsra, 17/70) denilmiştir. Temel insan haklarını ve dokunulmazlıkların ifade eden bu değer, üstünlüklerin en genel ve en sürekli olanıdır. İnsan bu üstünlüğe ana rahmine düşmesinden itibaren sahip olur ve onun için herhangi bir karşılık ödemez. Bu değeri sebebiyle bütün insanlar herhangi bir dil, din, ırk, renk, coğrafya farklılığına bakılmaksızın kanları akıtılmaktan, ırzları tecavüze uğramaktan, vicdanları baskı altına alınmaktan ve malları gasp edilmekten korunmuştur.

İkincisi: İnsan inancı sebebiyle değerlidir. Bu değer onun izzet ve şerefte üstün olmasını sağlar.

Allah içinizden inanmış olanları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltir” (Mücadele, 58/11).

“Asıl üstünlük Allah'ın, peygamberin ve inananlarındır” (Munafikun, 63/8)

“İnanan bir köle hoşunuza gitmiş olsa da puta tapan bir erkekten daha iyidir” (Bakara, 2/221) ayetleri, inanç sebebiyle insanların elde edebilecekleri üstünlüğü göstermektedir. Ne güneşe ne aya, ne bir toteme ne bir beşere, ne bir hacere ne bir şecere tapmayan ve alemlerin gerçek sahibi ve yaratıcısına yönelen bir insan, bu inancı sayesinde Allah katında en yüksek şerefe kavuşacaktır.

 Üçüncüsü: İnsan kendi çalışma ve gayreti sebebiyle değerlidir. Şu ayet ve hadisler çalışma ile elde edilebilecek bu değer ve üstüne işaret etmektedir:

Herkesin, yaptıkları işlere göre dereceleri vardır”(Enam, 6/132)

“Kim Allah’ın huzuruna iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır, kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin denge ile cezalandırılır.” “En’am, 6/ 160)

“Mallarını Allah yolunda sarf edenlerin durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gibidir”. (Bakara, 2/261)

“Şüphesiz Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar”(Müslim, Birr, 34)

Tabii varlığı, inancı ve çalışması sebebiyle çeşitli üstünlük derecelere sahip olan insan kendisine ancak bir toplum içerisinde gerçekleştirebilir. Bu sebeple de insan toplumsal bir varlık olarak nitelenmiştir. Bir toplumda huzurun, mutluluğun olabilmesi ve hayatın güzelleşebilmesi için ise, öncelikle insanlar arasında karşılıklı sevgi, saygı, iyi niyet ve samimiyetin hâkim olması gerekir.” (Prof. Dr. Ferhat Koca, Din Ahlak Ve Kültür Yazıları, Araştırma y. Ankara, 2017, s.132.)