Her ibadette olduğu gibi Kur’an okurken de kalp huzuru çok önemlidir. Onu kaçıracak hal ve ortamlardan kaçınmalı, Allah’ın huzurunda O’nun kelamını okuduğumuzu ve O’nun da bizi dinlediğini unutmamalıyız. Bunun gerçekleşmesinde manayı anlamanın etkisi, şüphesiz ki çok büyüktür. Ancak o imkanı olmayanlar, Kur’an mealleriyle ve tefsirleriyle meşgul oldukları oranda benzer güzellikleri yakalayabileceklerdir.
Kur’an’a saygı bir iman şartıdır. O’nu temiz yerlerde tutmalı, pis yerlere atmamalı, hakaret edeceklere teslim etmemeli, O’na veya içindekilere hakaret edenlere gereken uyarıyı yaparak engellemeli, güç yetiremiyorsak o meclisi derhal terk etmeli, asla onlarla birlikte oturmamalıyız.
İçinde ayet ve hadis barındıran kitap, dergi, gazete gibi matbu kağıtlara da saygılı olmalıyız. Eskiyen Kur’an’larımızı, güzel bir kutu veya sandık içine koyarak, ayak altından uzak, temiz bir yere gömmeliyiz.
Hiç şüphesiz O’na hakaret etmek, sövmek, düşmanlık gütmek, alaya alıp kin tutmak, okunmasını ve yaşanmasını engellemek de, tıpkı kendisini inkar etmek gibi açık bir küfürdür. Bu tür inkarcılara karşı tavır almak, Allah’a saygının bir gereğidir.