Hüseyin Şakir demiş ki:
Her kimin olsa evinde dû zeni,
Bozulurmuş o kişinin düzeni.
Adamın biri sabahleyin erkenden camiye gidermiş ama, her zaman birisini kendinden evvel gelir bulurmuş. Fazilette ona yetişmek için çok çabaladıysa da olmamış. Umudunu kestiği gün ona demiş ki:
- Bu fazileti neye borçlusun? Adam:
- İki evliliğe, demiş.
Bizim abid efendi bu fazilete heves ettiğinden bir daha evlenmiş. Gerçekten de evdeki kavgadan usandığından, o adamdan daha erken gelmeye başlamış.
İşin şakası bir yana, huzur tek eşliliktedir. Bu gün batı dünyası bunu kabul etmiştir ve iki eşle evlenmeyi yasaklamıştır. Ama batının evlenmesi veya tek eşliliğinde ne derece ciddiyet var? Bunu bir doğulunun anlaması mümkün değil.
Şimdi biz batılılar gibi tek evliyiz ama, doğulular gibi evliliğe sadığız. Alın size karmaşa. Karmaşa sorun kaynağı. Sonuç mutsuzluk.
Batılı biri eşinden başkasıyla ilişki kursa, kural belli: “zina suç değildir.” Sadece AİDS hastalığı tehlikesi için “tek eş” tavsiye ediliyor bu gün batıda. Dikkat edin, o tek eşin, tek partnerin nikahlı eş olması şart değil. Evlenmeden beraber yaşayan bir sürü insan var orada. Yaptıkları, cinsel zevk işinde bir ortaklıktan ibarettir. Yani batılı bu gün cinsel ihtiyacı ekmek gibi, su gibi tabii bir ihtiyaç görerek – ki öyledir - cebir ve şiddet dışında karşılıklı rıza olduktan sonra bunu evlilik haricinde nikahsız olarak gideriyor. Bize göre pis ve ayıp olan bu zina işi, onlara göre doğal ve normaldir. Bir ayıbı, kusuru, kınanması yoktur. Hatta bir batılıya göre bunun aynı cinsle veya karşı cinsle olması da çok önemli değildir. Onun için bizim af buyurun puştluk, lûtilik, sevicilik dediğimiz homoseksüellik ve lezbiyenlik de batılılara göre ayıp ve anormal değildir. Dolayısıyla suç da değildir. Hatta aynı mekanda eşler dahil bir çok insanın bir araya gelip karma gurup seks yapması de öyle…
Bize gelince, lafı bile çirkin. Estağfirullahelazim.
Doğu kafalı AKP, yeni ceza hukukunu değiştirirken şöyle bir yarım ağız “zina suçtur” diyecek oldu da içerden ve dışardan batılı ve batıcılar anasından doğduğuna pişman ettiler ve tükürüğünü yalattılar: “çağdaş bir ülkede zina nasıl suç sayılırmış?!...”
Yep yeni bir medeni hukuk ve ceza hukukunu meclisten geçirmesine rağmen, onların onda biri olmayacak kadar yep yeni bir anayasayı hala meclise getiremeyen AKP’ye herhalde ilahî bir ceza olsa gerek bu yalama işi.
Daha dündü bu yaşadığımız değil mi?
Şimdi aynı adamlar, zina yaptı diye İslamcı bir yazarı koro halinde suçluyorlar.
Hani size göre zina suç değildi?!...
Küçük bir kıza cinsel taciz varmış. Anasıyla da ilişki varmış. Bu da yanında garnitür.
Bakın, bize göre zina suçtur, ayıptır. Dünyevi ve uhrevi cezası vardır. Ama ondan önce bilinmesi gereken bir çok dinî ölçüler de vardır:
1- Beraat-ı zimmet, yani kişinin suçsuzluğu asıldır. Suç sonradan oluşur ve kanıtlanması gerekir. Kanıtlanmadıkça, yani yargılanıp hüküm verilmedikçe, sanıklar hala suçsuzdur. Bunu bilmeyen var mı? Yok. Peki yapılan ne?
2- İslam’da zina fiilinin isbatı ya itirafla, veya dört şahidin bizzat gördüğüne şehadetiyle gerçekleşir.
3- üç kişi görseler, yeterli şahit olmadığından onların da susması gerekir. Yoksa “kazf-iftira” suçundan ceza görürler. Bu “iffete iftira” da büyük günahlardandır.
4- Müslümanlar böyle bir olay karşısında dört şahit isterler veya “bu bir iftiradır” derler. Kötü zan haramdır. Bu konuyu kesinleşmedikçe konuşmazlar. Herkes bu ölçüleri bilmez ve yapmaz olabilir. Ama hiç olmazsa Müslümanlar bilip yapmalıdırlar.
5- Yazımızın başında da tek eşliliğin tavsiyesi geçmiştir. Ancak İslam bir erkeğe dörde kadar kadınla evlenmeye cevaz vermiştir. İşte ilgili ayetlerden birisi: “…beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dör¬der alın. Adaletli davranamamaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz ile yetinin. Bu, ada-letten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.” (Nisa suresi 3. ayet)
6- Bu mesele çok önemlidir. Bir çok kadın veya erkek Müslüman, sırf bu meselede farkında olmadan imanını kaybediyor. Açıkça söylüyorum, bir ayeti inkar etmek, bir ayetteki emir veya yasağı tanımamak, çirkin görmek ve hakaret etmek, bir mümini kesinlikle dinden çıkarır. Bizim bilgimize güvenmeyip de hala şüphesi olanlar varsa, hemen ve derhal akaid kitaplarına baksın veya müftülüğe sorsunlar. çünkü iman şüphe kaldırmaz. O, kesin bir inançtır.
7- Bu gün dinimizin bu hükümleri uygulanmasa bile, her Müslüman medeni kanun gereği tek eşli olsa bile, dinin kesin emirlerine saygı göstermek zorundadır.
Biz muhalefet ve münkerle mücadele derken bizimkilerden olsun veya olmasın tüm yanlışlıklara, haksızlıklara, zulümlere, günahlara, isyanlara diyoruz. Adalet, takvaya en yakın erdemdir.
Hele birazcık sabredin, sonuç bir ortaya çıksın, aslı varsa o yazara da en büyük tepkiyi başta en yakınlarından göreceksinizdir. Zira Müslümanların ağzı çifte standarttan çok yanmıştır.