Sünnet, lügatte adet, yol, siret gibi manalara gelir. Dinde ise, Peygamber’in (s.a. v. ) söz, fiil ve takrir (tasvip) leridir. Bu bakımdan Sünnet: farz, vacip, Sünnet, sıhhat, fesad, butlan gibi hükümlerin delillerinden bir delil, teşri kaynaklarından bir kaynaktır. Sünnet ile Hadis eş anlamlı olarak kullanılabilir. Bazen sadece peygamberimizin sözleri için "hadis”terimi kullanılır, bazen de Sünnetin yazı ile tespit şekline hadis denir.
Fıkıhçılar ise Sünneti: "Peygamberimizin farz ve vacip dışında, ibadet maksadı ile yaptığı ümmetinden de yapılmasını istediği şeri hükümlerdir şeklinde tarif ederler. Mesela ezan okumak, sabah namazından önce iki rekat namaz kılmak Sünnettir.
Sünnetin huccet oluşunun delilleri çoktur. Bütün İslam alimleri, Sünneti, Kur’andan sonra bir teşri kaynağı olarak kabul etmişler ve bu konuda bazı ayet ve hadisleri delil olarak göstermişlerdir. Ayrıca icma ve akli delillerle de, Sünnetin bir delil olduğu açıktır.
Bu deliller hadis usulü kitaplarımızda ve bizim sitemizde uzun uzadıya yazılıdır. Bunları tekrara gerek görmüyoruz. Öyleyse bir gerçeği açıklayalım:
Sünneti delil görmeyen "gavur hayranı" "proje" Müslümanlar hem zır cahil, hem de bid’atçı sapıklardır. İmanlarını ve ahlaklarını kurtarmak için yeterli ilimle kendini yetiştiremeyenler Müslümanların, bu gibi sapık insanlardan uzaklaşmaları ve değersiz sözlerini dinlememeleri gerekir. Allah şerlerinden muhafaza etsin.