VII. Fıkıhda Uyanış Devri:

VII. Fıkıhda Uyanış Devri: 

 

Bu devir mecellenin tedvin edilmeye başlandığı hicri 1286 yılında başlar, zamanımıza kadar devam eder. 

19. asırda, İslam milletlerini uyandırmak, kaybettikleri maddi ve manevi değerleri yeniden elde etmelerini sağlamak maksadı ile harekete geçen İslam münevverlerinin proğramında, ictihadın da önemli bir yerinin bulunduğunu görüyoruz. Öncelikle -tek bir müctehide bağlanmadan- bütün müctehidlerden istifade etmek, delillerine ve ihtiyaca bakarak tercihlerde bulunmak, bu yol ile maksada ulaşılamadığı takdirde -imkan ölçüsünde- şura ictihadı yoluyla boşlukları doldurmak, hareketin öncülerince benimsenmiş ve bu iş tartışma konusu olmaktan çıkmıştır. Mısırda el-Menar dergisi, Türkiye de Sıratı Müstakim, Sebilü’r-Reşad dergileri bu hareketin fikir yayan ilk vasıtaları olmuştur. Daha sonra Pakistan da Cemaat-i İslami’nin, Mısır da İhvan-ı Müslimin'in bu harekete katıldığını görüyoruz

 

A - Bu Dönemin Fıkıh Açısından Özellikleri  

  Bu dönemde İslam fıkhı alanındaki çalışmaları ve bu çalışmaların hususiyetlerini şöyle sıralayabiliriz. 

1- Kanunlaştırma Hareketi Başlamıştır. 

  Devre ismini veren Mecelle, bu hareketin ilk adımını teşkil etmiş, arkasından bütün İslam dünyasında hızlı bir kanunlaştırma faaliyetine girilmiştir. Daha sonra arazi kanunnamesi, Hukuku Aile Kararnamesi, Nafaka Kanunnamesi, Suriye de, Suriye Hukuku Aile Kararnamesi, Mısırda Ahval’üş-Şahsiyye ile ilgili kanunlaştırma yapılmış ve hazırlanmıştır. Bu çalışmalar özellikle medeni kanun çerçevesinde bir çok İslam ülkesinde gerçekleştirilmiştir. 

  2-İctihad ruhunu besleyen, okuyanlarda bu melekeyi geliştiren bazı eski kitaplar tahkik ve neşredilmiştir. 

  Mezhep imamlarının ve talebelerinin eserleriyle, Şah Veliyyullah, Şevkani, İbni Teymiyye, İbni Kayyim, İbni Hazm ve Şatıbi gibi alimlerin eserleri yeniden tahkik ve neşredilmiştir. 

  3-Çeşitli mezheplerin hükümlerini, delilleriyle veya delilsiz olarak bir kitapta toplama, istenilen mevzuyu kolayca bulmak için, gerekli metotları kullanma şeklinde tezahür eden çalışmalar yapılmıştır. 

  Mesela, Abdurrahman el-Ceziri’nin başkanlığında bir heyet tarafından hazırlanan el-Fıkhu ala Mezahibi’l-Erbea - dört mezhebin fıkhı adıyla Türkçe'ye çevrilmiştir- Vehbe ez-Zuhayli nin hazırladığı, el-Fıkhu’l–İslam ve Edilletühu - Fıkıh ansiklopedisi adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir – Ömer Nasuhi Bilmen’in, Istılahat-ı Fıkhıyye ve Hukuku İslamiyye Kamusu, bu çalışmalardan birkaçıdır. 

  4-Usul ve fıkhın önemli mevzuları üzerinde ictihad ve tahkike dayanan tez mahiyetinde çalışmalar yapılmıştır. 

  Mesela Muhammed Ebu Zehra ve Abdulkerim Zeyda'nın usul çalışmaları ile Muhammed Hamidullah'ın, İslam’da Devlet İdaresi, Abdulkadir Udeh ‘in et-Teşriül-Cinai’l-İslami – Mukayeseli İslam Ceza Hukuku adıyla tercüme edilmiştir – Yusuf el-Kardavi’ nin Fıkh'uz-Zekat – İslam’da Zekat müessesesi adıyla tercüme edildi – adlı kitapları bu tür çalışmalara örnektir. 

  5-Asrımıza hakim olan batı menşeli hukuklara karşı İslam Hukukunun arzı, müdafaa ve mukayesesi maksadına yönelik eserler yazılmıştır. 

  Mesela M. Ahmed ez-Zeka’nın “el-Fıkh'ül-İslam fi Sevbihi’l-Cedid – Mukayeseli İslam Hukuk adıyla tercüme edildi. Senhuri’nin “ Mesadir’ü’l-Hak “ve Hayrettin Karaman'ın Mukayeseli İslam Hukuku adlı eserleri bu tip çalışmalardır. 

  6-Batılıların bazı fıkıh kitaplarını tercüme ile başlayan iştirak ve alakaları, zamanla telife doğru inkişaf etmiş, önemli eserler neşredilmiştir. 

  7-Doğu’da ve Batı’da İslam Hukuku mevzularını da içine alan ilmi kongre ve konferanslar tertip edilmiştir. 

  8-Bazı Batı üniversitelerinde İslam Hukuku kürsüleri kurulmuş, bu hukukun ölü olmadığına karar verilmiş ve mukayeselerde bir taraf ve tez olarak kabul edilmiştir. 

 

B - Adliye Teşkilatı Ve Kanunlaştırma 

Osmanlılarda yükselme devri sonuna kadar kaza ve adiye teşkilatının durumunu bundan önceki dönemde özetlemiştik. Umumiyetle davalara, kadılar tarafından evlerinde bakılıyordu. Ve kadılar, Anadolu, Rumeli kadı-askerlerine bağlı bulunuyorlardı. Kadıların selahiyet hududu oldukça genişti. Medeni, ticari, cinai davalara bakar, bir nevi noterlik ve savcılık yapar, bazı idari ve mali vazifeleri dahi ifa ederlerdi. 

Bu devrin en mümeyyiz vasfı kanunlaştırmadır diyebiliriz. Bu konudaki ilk çalışma Mecelle'dir. Daha sonra Arazi kanunnamesi, Hukuk-u Aile Kararnamesi hazırlanmıştır. Suriye, Irak, Mısır ve Pakistan'da da İslam hukukuna dayalı kanunlaştırma çalışmaları yapılmıştır. Kanunların umumi vasıflarına gelince, önce unları iki guruba ayırmak gerekir:

1-Yabancı kanunlardan iktibas edilenler:

Bunlardan usule taalluk edenler umumiyetle İslam hukukuna da uygundur. Esasa ve ahkama taalluk edenler ise, temelde ve teferruatta büyük farklar, ayrılıklar gösterir. Bunlar batılı insan, aile, cemiyet, iktisat ve siyaset anlayışının birer aynası durumundadır. Ne yazık ki bu dönemde, yabancı kanunlardan iktibas ağırlık kazanmıştır.

  2-İslam hukukuna göre kanunlaştırılanlar: 

Bu kanunlar şekil itibariyle Batı'daki kanunlara benzemekle beraber muhteva, milli örf ve adetler ile İslam hukukuna bağlıdır. Mecelle gibi bazıları müstesna, çoğu bütün İslam mezheplerinden istifade edilmek suretiyle hazırlanmıştır. 

 

C - Son Devirde Yetişen Bazı İslam Hukukçuları:

  1-el-Leknevi (v. 1304/1886) : Hindistan’da, İmam Rabbani ve Şah Veliyyullah'ın açmış oldukları çığırda yürüyen büyük alimlerdendir. Zamanında Leknevi, fetva mercii olmuş, herkesin takdirini kazanmıştır. 110 kadar eser yazmıştır. El-Feaidül-Behiyye, es-Siaye li Şerhi’l-Vikaye, Mecmuatü’l-Fetava bazı eserleridir. 

  2-Kadri Paşa (v. 1306/1888) : Mısır da doğmuş, yetişmiş büyük bir alimdir. İslam hukukunun kanunlaştırılması için Ahmet Cevdet Paşa gibi çok gayret etmiştir. Mürşid’ü’l-Hayran (Mecelle gibi) , el-Ahkam’üş-Şer’iyye fi Ahval’iş-Şahsiyye… eserlerinden bazılarıdır.

  3-el-Kasımi (1914) : Son asrın yetiştirdiği değerli alimlerdendir. Mehasinüt-Te’vil, el-Fetva fil-İslam, eserlerinden bazılarıdır. 

  4-Elmalılı Hamdi Yazır (v. 1942) : Akli ve nakli ilimlerde geniş bilgi sahibi, müfessir, fakih bir alimdir. ”Hak Dini Kur’an Dili”adlı tefsiri önemlidir.

  5-Ömer Nasuhi Bilmen: Fıkıh, Tefsir, Kelam mevzularında güzel eserler yazmıştır. Hukuku İslamiyye ve Islahatı Fıkhiyye Kamusu adlı eseri önemlidir. 

  6-Muhammed Ebu Zehra: Mezhep imamlarının hayatlarını konu alan eserleri ve fıkhın çeşitli konularındaki çalışmaları ile tanınmıştır. 

  7-M. Ahmed ez-Zerga: El-Fıkhül-İslam fi Sevbihi’l-Cedid adlı eseri önemlidir. Suriye medeni kanunun hazırlanmasında büyük emeği geçmiştir. 

  8-Muhammed Hamidullah: “İslam da Devlet İdaresi”adlı eseri önemlidir.

  9-Abdulkerim Zeydan: el-Veciz fi Usulü’l-Fıkh, el-Medhal li Diraseti Şeriat’il-İslamiyye ve Ahkam'üz-Zımmıyyin vel-Müste'menin adlı eserleriyle ilgi toplamıştır. 

  10-Yusuf el-Kardavi: Fıkh'üz-Zekat adlı eseri önemlidir. 

  11-el-Mevdudi: Pakistan da Cemaat-i İslami’nin de lideri olan Mevdudi, aile, ibadet nizamı, Doğu-Batı sentezi ve bilhassa Esas Teşkilat sahasında ki eserleri, çığır açıcı mahiyette, tecdit ve ictihad mahsulü eserlerdir. 

  12-Prof. Dr. M. Sellam Makdur: Mukayeseli İslam hukuku nazariyatına ait eserleri, kaynak kitaplar arasındadır. “El-Medhal lil-Fıkhi’l-İslami”adlı eseri önemlidir. 

  13-Prof. Dr. Abdülaziz Amir: et-Ta’zir fiş-Şer’iati’l-İslamiyye adlı eseri ceza hukuku dalında yapılmış ilmi ve önemli bir çalışmadır. 

  14-Prof. Mustafa Şelebi: Ta’lilü’l-Ahkam isimli profesörlük tezi ictihad, istihsan, mesalih, kıyas ve ta’lil konularında çok önemli incelemeleri muhtevidir ve metbudur.

  15-Abdülkadir Ûdeh:”et-Teşriü’l-Cinai'l-İslami”adlı eseri önemlidir.