Yiyecekler ve çecekler

Yiyecekler 

Yiyecek ve içecek hayatımızın temel ihtiyaçlarıdır ve nerede olursak olalım bu ihtiyaç bizi bırakmaz. Ancak ailede yemekler genellikle evde yendiğinden biz bu konuyu ev bahsinde işliyoruz. Dindarlık ile yiyecek ve içeceklerin çok yakın alakası vardır. Helal yemek Allah Teâlâ’nın rızasını kazandırırken, haram insanı ondan uzaklaştırır. “Din muameledir” ölçümüz de bize bunu anlatır.

Kur'ân-ı Kerîm haram olan yiyecekleri bazı âyetlerinde ifade etmiştir. İşte onlardan birisi:

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

"Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilenler,-canları çıkmadan önce kesememişseniz- boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, düşüp yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından süsülmüş, yırtıcı hayvanlar tarafından yenmiş olanlar, dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı; bunlar fâsıklıktır." (Mâide: 5/3.)

Allah Rasûlü de bazı yiyecek ve içecekleri, bir kısım iş ve davranışları haram kılmış, yasaklamışlardır. Bunların bir kısmının hikmetini açıklamışlar, bir kısmının da açıklamamışlardır. Ancak temel ilkelere baktığımızda bu sebep ve hikmetleri bizler de anlayabiliriz. Kısacası insan tabiatının tiksindiği, zararlı ve pis şeylerin yenilmesi yasaklanmıştır. İt, eşek… etlerinin, köpek dişli yırtıcılar ile yırtıcı pençesi olan kuşları haram oluşu gibi. Haksız yollarla elde edilen yiyecekler de dolaylı olarak haram kılınmıştır.

Hanefîlere göre deniz hayvanlarından yalnızca balık helâldir. Bu hayvanın boğazlanması gerekmez. Kendiliğinden ölen yenmez. Dalga, taş, havasızlık, avlanma gibi sebeplerle öleni yenir. Diğer deniz hayvanları ya iğrençtir yahut da -boğazlanmadığı için-  meyte - leş hükmündedir.

 

Murdar hayvanın etini yemek haram olmakla beraber deri, boynuz, kemik, kıl gibi kısımlarından faydalanmak mubahtır.

 

İçecekler 

 

İslâm dini bütün sarhoşluk veren içkileri haram kılmış, içmeyi yasaklamıştır. Rabbimize kulak verelim:

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

اِنَّمَا يُر۪يدُ الشَّيْطَانُ اَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَٓاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَعَنِ الصَّلٰوةِۚ فَهَلْ اَنْتُمْ مُنْتَهُونَ

 

"Ey iman edenler! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi, pisliklerdir.  Bunlardan kaçının ki saâdete eresiniz.  Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi, Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister.  Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi?" (Mâide, 90-91)

Âyet içki yasağının hikmetini özlü olarak ifâde etmektedir. Bugün tıb dünyası içkinin insan sağlığına verdiği zarar üzerinde ittifak hâlindedir. İçkiler hakkında kural bellidir: Her sarhoş eden içki hamrdır ve hamr haramdır. Dolayısıyla çoğu sarhoş edenin azı da haramdır. Bu yüzden İslâm aynı zamanda içki ticaretini menetmiş, müslümanın gayr-ı müslim ile de olsa içki alışverişi yasaklanmıştır.

İçki içene lanet vardır. Bu lânet, ticareti de içine almaktadır:

"Peygamber (s.a.) içki yapanı, yaptıranı, içeni, taşıyanı, kendisine taşınanı, dağıtanı (sâkî, garson), satanı, parasını yiyeni, satın alanı ve kendisi için satın alınanı lânetlemiştir." (Tirmizî, K. el-Büyû, 58; İbn Mâce, K. el-Eşribe, 6.)

Bu konuda Resulullah’ın şu hadisi de önemlidir:

"Allah'a ve âhiret gününe iman eden kimse, üzerinde içki dolaştırılan sofraya aslâ oturmasın!"( Tirmizi, K. el-Edeb, 43; Ebû-Dâvûd, K. el-Et'ime, 18.)

Sarhoşluk veren içkilerin tedavide kullanılmasını da caiz görmemişlerdir.

 

İçki içmek sadece içene zararı olan bir haram değildir. O aynı zamanda insanlarla olan ilişkilerimizi de zehirliyor. Aileyi ve toplumu çok yönden mahvediyor. Aynı zamanda ticaret ve nakliyesi de bir muamele olarak karşımıza çıkıyor. O yüzden konunun muamele ile ilgisi var.