Maddi ve manevi kazanç için çalışmaktan başka çare yoktur. Dünyanın ve ahiretin saadeti çalışmaktan geçer.Sadece insanlar değil, hayvanlar, hatta bitkiler bile geçimleri için çalışmak zorundadırlar.
Manevi kazanç için, yukarıda da geçtiği gibi ilim gerek, amel gerek, azim gerek. Çünkü Allah(cc.)' a ibadet etmek istemeyen nefsi ıslah etmek, az sabır ve gayreti gerektirmez. Daha Şeytanlar var, dünyanın değişik şehvetlerinin cazibesi var, inançsızların engellemeleri var.Allah yolunda “seyr-u sülûka” giren bir maneviyat yolcusunun engellerini “Mantıku’t Tayr”dan bile dinleyebilirsiniz.
Dünyayı kazanmak da çalışmak ister. Akif’in dediği gibi “Kim ki bu dünyada kazanamazsa ekmek parası- Dostunun yüz karası, düşmanının maskarası.” Evet, maskaradır o insan ki, gücü var, kuvveti var, vakti var, ihtiyacı da var, ama tembeldir, çalışmaz, utanmadan dilenir, aleme yük olur. Allah(cc.) çalışmayı emrediyor: “ Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur. Ve çalışması da yakında görülecektir.Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.”(Necm, 39-41.) “ Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur.”(Cuma, 10) “O halde boş kaldın mı, yine kalk (başka bir iş ve ibadetle) yorul”(Inşırah, 7.)
Sevgili Peygamberimiz(sav.) de çalışmanın faziletini anlatan bir çok hadislerinde, herkesi elinin emeğini yemeğe çağırmış, (Buhari,Buyu’,15.), nasırlı elleri övmüş, değişik meslek guruplarının faziletini açıklamış, (Mesela bkz.Tirmizi, Buyu’, 4.), dilençiliği yasaklamış, acizlikten ve tembellikten Allah(cc.)' a sığınmıştır. (Buhari,Daavat,38,40,42, Cihad,25;Müslim, Zikir, 52(2706); vd.). Böyle birisine ip alıp dağdan odun getirerek satmasını tavsiye ederek pratik çözümler getirmiş ve sonucunu da gözetlemiştir.(Müslim, Zekat, 107.)
Aklı başında olan bir insan çalışır, başarır ve mutlu, huzurlu olur. Tembellik yapmak şöyle dursun, huylar da bulaşıcı olduğu için, tembellerle düşüp kalkmaz, arkadaşlık yapmaz.Zaten çalışmanın insana verdiği maddi manevi canlılık, neşe ve dinamiği bilenler, üretmenin zevkine erenler, bir can sıkıntısından başka bir şey olmayan tembelliğe asla düşmezler.
Güçlü devlet, sadece nüfusu, asker sayısı ve silahı çok devlet demek değildir günümüzde. Bu gün gücün kaynağı ilimdir, çalışmadır, üretme ve satmadır.Bu gücün iyi kullanılabilmesi, ancak İslam ölçülerine bağlı kalarak çalışmakla mümkündür. O yüzden Müslümanlar hem kendi kalkınmışlıklarını, hem de dünya dengelerini sağlamak için çok çalışmaları gerekir.İyi niyetle, ilmî ölçüler çerçevesinde yapılmış ciddi bir plan ve proğramla disiplin içinde çalışmak, İslam’a göre ibadettir.