Yazılar

Özok Öktem’i Hatırlattı

Haberlerde “Özdemir Özok öldü” yazısı geçtiğinde daha çok meslektaşların bulunduğu bir toplantı gözlerimin önünde şimdi. Herkesin tepkisi az farkla aynı.

Birisi “Allahu Ekber” diyor. Birisi “acaba ölümü içine sindirebildi mi?” diyor. Birisi “ben merak ediyorum, bunun namazını kıldıracak imam içine sindirebilecek mi?” diyor. Birisi “acaba baro onu camiye getirip bir İmam Hatiplinin önüne koymayı içine sindirebilecek mi?” diyor.

Birisi de “Ne dersiniz, “II. İmran Öktem Hadisesi” çıkar mı? Diyor.

Bit Yenikleri ve İtiraz

Ak Parti acaba Anayasa Mahkemesine itiraz edecek mi?

Malum, Danıştay saldırısından sorumlu tutulmuştu ve ceza almıştı.

Şimdi bu saldırıdan Ak Parti’nin sorumlu olmadığı meydana çıktı.

Bu saldırının “laiklik karşıtı” bir olay olmadığı da meydana çıktı.

Gerçi henüz mahkeme bir karar vermedi ama işte deliller ortada.

En azından bu cinayet “Allahu Ekber” diyerek işlenmemiş. “Biz Allahın askerleriyiz” diyerek de işlenmemiş. “Başörtüsü” ile de bir alakası yokmuş.

Bunu iddia edenler o zaman “mahkemeyi yanıltmaktan” sorgulanmışlar mıydı?

Müjde Ey İnsanlar!

Evet, “Müjde Ey İnsanlar!” diye sevinçle haykırıyoruz. Bu sesin duyulmasını istiyoruz. www.ilimistan.com açıldı.

“Aynısını Yaparlar”

Rahmetli Kadir Kızdırıcı Hocamız anlatmıştı. Kahramanmaraş’ın Divanlı Camiinin müezzin efendisi minareye çıkar. Sağına soluna bakar, etrafta zarar göreceği kimse yoktur. Elini atar kulağına ve neşeyle ezan okumaya başlar: “Allahu Ekber, Allahu Ekber.”

“Ne volur ne olmaz” diye aşağıya bir daha bakar. Bir de ne görsün, aşağıdan kendi tabiriyle “tengirşek şapkalı” birisi gelmektedir. “Eyvah!” der içinden ve çevirir ezanı: “Tanrı uludur, tanrı uluduuuur.”

“Kral Çıplak”

Bunu kimse söylemiyor etrafından.

CHP bu mu gerçekten? CHP bu kadar mı? Grisi, ilerisi, hepsi bu kadar mı?

Çok garip, Baykal da, Baytok da “biz yapmadık” demiyor. Eğer bunu demiyorsanız, diyemiyorsanız, hiç ağzınızı açmayın, başka şeyler de demeyin, evinizde oturun bari.

“Yeni bir olaydır. 15 günün işidir” diyor Baykal.

Nerden biliyor?

Evet, böyle bir olay yaşanmamışsa, nerden biliyor?

Baykal genel başkanlıktan istifa etti. Niçin?

“Komplo varmış.”

Mahkemeye Giden Halka Nasıl Gider?

Sizin haliniz kime benziyor biliyor musunuz?

Adamın birisi Ramazan ayında hiç oruç tutmaz, ama her gün sahur yemeyi de terk etmezmiş. Nihayet ailesinden birisi, “madem oruç tutmuyorsun, sahura niçin kalkıyorsun?” diye sormuş.

Adam pişkin pişkin cevap vermiş: “Sahura da kalkmayıp yerli gavur mu olalım?”

Sizi de “halka gitmeyelim de yerli diktatör ve faşist mi olalım?”

Öyleyse referandumdan niye kaçıyorsunuz?

Endülüs Uzaktı Filistin Yakın

Güle güle sevgili kardeşlerim. Yolunuz açık olsun. Allah sizleri korusun ve amacınıza eriştirsin. İsrail fitnesinin şerrinden emin eylesin.

İHH’nın Filistin’e yardım gemileri yola çıktı. Maksatları Filistin’e uygulanan ambargoyu bitirmek ve kardeşlerine az da olsa yardım ederek sıkıntılarını gidermek, moral vermek. Ümmet-i Muhammed’in onları sevdiğini, onlara maddî manevî destek verdiğini, yanlarında olduğunu göstermek. Bir nefes aldırmak onlara…

Yargının Dili

Bizim bildiğimiz yargı adamları öyle ulu orta sokaklara çıkıp gezip tozmaz, çok sık da konuşmazlar. Ciddi ve olgun bir duruş sergilerler. Güven veren saygın bir tavırları vardır. Bir konuşur, pir konuşurlar. Herkes de ciddiye alır dinler. Bunun yaşayan bir örneğidir mesela Sami Selçuk.

Sözün yalama olduğu bir zamanda çok konuşan adamın da değeri düşer. En azından sözlerinin değeri düşer. Söz gümüş ise sükût bunun için altındır.

CHP Müftüsü

CHP’li müftü olur mu?

Bana sorarsanız olmaz.

Bana sorarsanız dahası da olmaz.

“Dahası nedir?” derseniz, kıvırmak zorunda kalırım. En iyisi sormayınız. Ülkem bu kadar doğruluğu daha kaldırmaz.

Çok ısrar ederseniz, zorunda kaldığım kıvırmayı da söylerim: “Vaizi de olmaz, imamı da olmaz, müezzini de olmaz.”

Orda durur, ötesini söylemem. “Ötesi nedir?” diye çok çok ısrar ederseniz, yine kıvırır ve derim ki, “ Kardeşim Yaşar Nuri bile dayanamadı onlara, sen de hiç musibetten ders almak yok mu? Makam sevgisi bu kadar mı aldı aklını?”

Hani Dogmaya Karşıydınız?

Kendi tabiriyle bir “keçi” ile baş edemeyen Sabih Kanadoğlu konuşmaya ve konuştukça da inciler dizmeye devam ediyor.

Aslında davasını savunan adamları severim. Ama savunma deyince akla hemen akıl mantık gelir, bilgi belge gelir. Savunma bunlarla olursa güzeldir. Bütün bunları yok sayarak yapılan bir savunma da savunma olmaz, saçmalama olur. Saçmalayan adam da sevilmez haliyle.

Sabih Kanadoğlu da sonunda bu pozisyona düşüyor. Kalıp yerinde, kelam yerinde, ilim ve tecrübe de var. Neden bu durumlara düşüyor öyleyse?

Sayfalar