Yazılar

O Kanun Varken…

Yiğit Bulut Hızlı başladı Habertürk’de. Gördüğüm kadarıyla başarılı da. Tartışma programları izleniyor.

Basından öğrendiğime göre yine hızlı bir tartışma yaşanmış programlarında. Hak ve Eşitlikler Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu Habertürk'te şok yaşatmış. Okuyalım:

“Emekli asker Osman Pamukoğlu, Gazeteci Yazarlar Ayşe Böhürler, Can Ataklı ve Altan Tan'ın katıldığı Basın Kulübü programında Atatürk için 'tanrı değildir, dokunulmaz değildir' diyen Altan Tan'ı dilini yakmakla tehdit etti.

Okuyucu Türleri

İnsan okumaya başladığı ilk günlerde kitaba biraz safça, biraz kutsalca yaklaşır. Yani kitap, aziz bir üstat gibidir, ne derse doğrudur, tartışmak abestir, ayıptır. Aç olan birisinin yemek tercihi yapması söz konusu olabilir mi? Önüne ne gelirse onu yiyerek giderecektir açlığını.

Çekin Ellerinizi Camilerimizden

Hemen söyleyelim, bu mahya işi tam bir skandal, yani rezalettir. Ve öyle bir çirkinlik ki, kimse sahip çıkmıyor. Demek yapılanın ne anlama geldiği biliniyor.

Öyleyse bu bir kötü niyettir, bu bir provokasyondur.

Hükümet bu kadar uyumamalı, önceden bilmeli böylesi çirkinlikleri ve izin vermemeli.

Olayı hatırlayalım: İstanbul’da büyük camilere mahya asılmış. Mahyalarda şunlar yazılı: Önce vatan. Ne mutlu Türküm diyene. Ordumuza şükran burçluyuz. Milli birlik esastır…

Yarın Ankara, İzmir, Diyarbakır, Kahramanmaraş… camileri de sırada mı acaba?

İsmail Akben Hocamız …

“İnna lillah ve inna ileyhi raciun.”

Kahramanmaraş’ın yiğit evlatlarından birisi olan İsmail Akben Hocamız 1939 da dünyaya gelmiştir. İlkokul ve liseyi Kahramanmaraş’ta, İlahiyatı da Ankara’da okumuştur. Lütfü Doğan ve Cemaleddin Kaplan hocaların sınıf veya okul arkadaşıdır.

Siz Hangi Görüştesiniz?

Hayırlı işlerde acele etmek gerekmiş. Aslında bizim dinimizde teenni ile hareket etmek öğütlenmiştir, “acele şeytandandır” denilmiştir ama, “hayırda acele etmek” de tavsiye edilmiştir.

Neden?

Hayrın önünü kesmek isteyen bir sürü ins ve cin şeytanları vardır da ondan. Bunlar hayrı haber alır almaz, engellemek için plan yapar ve icraya koyarlar. Sonuna kadar da uğraşırlar.

Onun için önceleri “Kürt Açılımı” iken şimdilerde daha doğru bir tespitle “Demokratik Açılım” adını alan çalışmalarda da acele etmek gerekir.

Yüzsüzlük

“Yüzsüz” kelimesini bu kadar seveceğim ve bol bol kullanacağım hiç aklıma gelmezdi. Sahi ne güzel kelime ve deyimlerimiz var bizim?

Mesela şu yüzsüz kelimesi ne kadar harikadır öyle. Yüzsüz yerine göre utangaç. Yerine göre mahcup, haya timsali ve istemeye “yüzü yok” kimse. Ama aynı zamanda utanmaz, sıkılmaz, arlanmaz, çekinmez, “yüzüne tükürsen kar yağdı zanneder” tiptir de. Yani aman bulaşma, şerrine lanet…

Zenginlerin İlim Ve Kitap İnfakı

Toplum içinde yaşayan zengin ve varlıklı insanlara da büyük görevler düşüyor. Onlar da en az, aldığınız kadar vermelidirler. Kendilerine ruh verenlere, can verenlere onlar da gelecek nesilleri iyi yetiştirmek amacıyla yardımcı olmalıdırlar.

Alimin İnfakı

“İnsanlar şu gerçeği bilirler ki alimler, ömürlerini ilim elde etmek için tüketmiş, aç ve susuz kalmış, uzak diyarlara yorucu yolculuklar yapmış, gurbetin garipliğine katlanmış,(2) ama sonuçta ne elde etmişlerse, seve seve insanlara dağıtmışlardır. Hatta, istemeseler de dağıtmışlardır. Çünkü, yerine göre nasihattan hoşlanmayan, hakikati duymak istemeyenlere de hakkı söylemişler ve bu yüzden eziyet ve işkencelere, hatta zindan ve idamlara mahkum olmuşlardır.

Tokat Gibi Cevap

YÖK bütün meslek liselerine yıllardır yapılan bir zulmü kaldırmış. Bütün eğitimciler seviniyor, öğrenciler bayram ediyor, millet alkış tutuyor.

Ama birileri de üzülmüyor değil tabi. Milletten kopmuş, halka yabancılaşmış, diktaya köle düşünceliler, postal yalayıcılar üzgün.

Ucuz Kahramanlar

Ülkem ucuz ve sahte kahramanlarla dolu. Sadece bugün değil, tarihte de böyle olagelmiştir maalesef. Merhum Necib Fazıl’ın bir kitabının adı da böyleydi değil mi?: “Sahte Kahramanlar”. İnşallah birisi de kalkar da bunların “Ucuz” cinsini yazar.

Onlardan olduğunu düşündüğüm birisi bakınız neler söylemiş:

“Birinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Kemal Alemdaroğlu, "Danıştay hakimini katledenlerle birlikte yargılanmak bana vereceğiniz idam kararından daha ağırdır" dedi.”

Sayfalar