Yazılar

Irkçılık Ayrılık ve Savaş Getirir

Irkçının gözünde hiçbir hak hukuk ve değer kalmaz. Onun için tek ölçü ırkçılığını tatmindir. Ne imanın, ne vicdanın, ne ilmin, ne ehliyetin, ne hakkın, ne hukukun, ne medeniyetin, ne insanlığın, gözünde hiçbir şeyin kıymeti kalmamıştır; asabiyet ve ırkçılık adına hepsini yakabilir, yıkabilir!..

Yeryüzünde ırkçılıktan daha akılsız, daha aptal, daha kör, daha duygusuz, daha deni, daha düşük, daha kaba, daha vahşi, daha saldırgan, kısacası daha değersiz bir alçak düşünce yoktur. Dolayısıyla ırkçılıktan daha zararlı bir düşünce yoktur.

Eşitliğin Ve Irkçılık

Bilindiği gibi İslam’ın doğuşunda bir çok yerde olduğu gibi Araplarda ve Kureyşlilerde de çok çirkin, çok kaba bir ırkçılık vardı. Arap olmayanlarla, hatta Arabın fakirleriyle bile oturamayacak kadar gururlu ve kibirli insanlar vardı

Ne Mübarek İnsanlar!

Cemaleddin b. El- Ferec, kısaca İbnu’l Cevzî diye bilinir. Hicri 510 yılında doğduğu sanılmaktadır. Hakkında eser yazmadığı ilim dalı yok gibidir. Kur’an ilimleri, tefsir, hadis, akaid, fıkıh, siyer, zühd, va’z, rical, tarih ve diğer ilim dallarına dair yazdığı 185 eserin adını “Sfatu’s Safve”sinin başına koymuştur. Bunlardan bazıları tek cilt olurken, bazıları onlarca cilttir tabi.

Yakın Tarih ve Seyyit Rıza,

Basına bir not düştü: “CHP'li Onur Öymen Meclis'te yaptığı konuşmada Dersim Olaylarını örnek göstererek Alevileri ile Kurtuluş Savaşındaki düşman güçler ile PKK'lıları bir tuttu. Öymen Tunceli halkını işgalci güçler ve teröristlerle aynı kefeye koydu. “

Bunun üzerine yakın tarih üzerine bir tartışma başladı. Gördük ki biz daha dünkü Cumhuriyet tarihini bile bilmiyoruz. Çünkü bilmemizi o Cumhuriyetin kendisi istemiyor.

Özümüze Dönmeliyiz

Bir gurup arkadaş hizmet için Almanya’ya giderler. Ellerindeki adresi bulur, evde bekleyen dostlarla kucaklaşırlar. Hoş beşten sonra, hizmet planını yapmak için bir arkadaşlarını daha çağırmaları gerekir. Ev sahibi der ki:

- O arkadaş bu saatte iştedir. Bizimkine söylerim, şimdi evindeki hanımına telefon eder, akşama buraya gelir inşallah.

Dediklerini yaparlar ve de arkadaşları gerçekten akşama gelir. Ama biraz üzgündür. Meseleyi açar:

- Evde hanım iki gözü iki çeşme ağlıyor. Sizin hanıma söyleyin de bir zahmet onu avutsun?

- Neden ağlıyor?

Çok Yazık

Benim sevgili ülkem, sana ne kadar da yazık ediyorlar göz göre göre.

Benim sevgili halkım, yaşadıklarını hal etsen de acıyorum sana.

Benim sevgili milletim, sabret, sık dişini, bu da geçer, işin en zor yanı en son zamanda olurmuş, demek güzel günler yakında. Yokuşun bittiği yerde iniş başlar, sabret.

Zafer tatlıdır amma, sabırdan sonra gelir.

“Sabreden zafere erer”, “her bir güzelliğe ancak sabredenler erişebilirler”.

Sabır, bilgi ister, iman ister, cesaret ister, dayanmak ve direnmek ister.

“Her zorluktan sonra mutlaka bir kolaylık vardır.”

Cumhuriyet Bayramına iyi Gider Bir Yazı

Önce lütfen şu satırları bir okuyalım:

"Hukuk Mektebi, özellikle bizim üçüncü sınıf yasa boğuldu. Acımasız ölüm, dün sabah bir beyin kanaması sonucu vefat eden hocalarımızın en seçkini Ömer Hilmi Efendi'yi hayatının en parlak döneminde, bizden alıp götürdü. Kendisi pek bilgili ve nâdir bir zeka idi. Fikirlerinde açık sözlü, evkaf konusunda çok derin bilgi sahibiydi. Ölümü, telâfi edilmez bir kayıp."

Okumayan Kitapseverler

Bazı okumayan kitapseverler olur. Bazıları da kınarlar onları. Şahsen ben kınamam. Hatta yer yer takdir de ederim. Ne güzel, kitap alıyor ya, sevinsenize! Hem evlerine gittiğinizde gözleriniz bayram ediyor, sohbet esnasında gerek oldukça sözünüze renk ve lezzet katıyor, belge buluyorsunuz, hem de kitap almakla yayıncılara manevi destek oluyorlar. Bu sayede yazarlar da para kazanıyor, yeni eserler yazmaya teşvik görüyorlar. Okumuyorsa okumuyor, bindiğiniz dalı kesmenin ne alemi var.

İsterler ki Kafir Olalım

Bir akşam biraz dinlenmek isteğiyle televizyon başına oturdum. İlgi çekici bir program veya izlenebilir bir film arıyordum. Zampinklerken bir resim dikkatimi çekti. Afganistan dağları gibi bir yerde, Afgan kıyafetleriyle Müslümanlar var. Durdum orda. Sokaklara yoksulluk, perişanlık, kirlilik, kargaşa ve karmaşa hakim. Eli silahlı, sakallı adamlar her yerde.

BİR FİNCAN KAHVE

Yine birgün sınıfta sohbetteyiz.
- Atalar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” Demişler. Kim için?
- Hatırdan anlayan adam için.
Nankörler için lafa gerek yok. Onlar önce laftan anlayan adam olmalı.
- Hatır ne demek?
- Sözlükler hatır için Zihin. Fikir. Gönül. Kalb. Hal. Tedbir. Saygı, Vesvese gibi manalar veriyor.

Sayfalar