Adam bir ayağını öne atmış, elleri yanda şıkıdım, başı kıvançla havada, alabildiğine mutlu çiftetelli oynuyor. “Helal olsun” dedim içimden, “oyna arkadaş, siz bunu hak ettiniz. Bakalım biz de hak edebilecek ve sonunda sizin gibi çiftetelli oynayabilecek miyiz?”
“Kimdir bu adam?” dediğinizi duyar gibiyim. Doğrusu ben de bilmiyorum. Sadece sevincine hak veriyorum ve de gıpta ediyorum. Bildiğim, bu adamın bir Pakistanlı oluşu. “Darısı başımıza” diyorum.
Peki nedir beni bu kadar gıpta ettiren?