Yazılar

Ölüye Tapınma Ve Gericilik

Mehmet Barlas, Sydney'in kuzey sahilinde annesini kaybettiği açıklanan bir aylık yavru balinanın, annesi zannettiği yata sürtünmeye çalışmasını konu edindiği yazının bir yerinde şöyle diyor:

“Bu tür arayışlar toplumsal düzeyde ise balinalarınkine benziyor.
Cansız varlıkları, binaları, eşyaları ana ve babalarının yerine koyup, onlara sürtündükleri zaman, öksüzlüklerinin ve yetimliklerinin sona erdiğine inanıyor toplumlar.

Bunu mesela Kuzey Kore'nin müteveffa diktatörü Kim İl Sung'a hala tapınılmasında görmüyor muyuz?

Kesip Atmayalım

Kur’an-ı Kerîm’in açık ifadesin göre bir müslümanın terazisinin iyilikler kefesi kötülükler kefesine galip gelirse, o mümin kurtulur: “Artık kimin tartıları ağır basarsa, memnun kalacağı bir hayata girer. Kimin tartıları da hafif gelirse, Onun barınağı ‘Haviye’ olur. Onun ne olduğunu bilir misin? Haviye, kızgın mı kızgın bir ateştir!” (Karia, 6-11.)

Bizim zamanımızda okullarda onlu not sistemi vardı. Bir öğrenci 4,5 tan 5 aldı mı sınıfını geçerdi. Oysa 5 ile 10 arasında yarı yarıya fark vardır.

Kıymet Bilelim

Bir önceki yazımızda İslam kardeşliğine dikkat çekmiş ve şöyle bitirmiştik: “Birbirimizin kıymetini bilmeli ve kusurlarından dolayı kesip atmayalım. Belki bunun yerine emr-i bil ma’ruf ve nehy’i anil münker yapalım, nasihat edelim, hak sözü kabul edelim.”

Biri Başbuğ’a Anlatmalı

Çiçeği burnunda Genel Kurmay Başkanı ilk ziyaretini doğuya yaptı. İyi de etti. Özellikle Diyarbakır‘da STK ile görüşmesi çok iyi oldu. Ben bu tür ziyaretleri önemsiyorum. Hatta bir adım daha atmalı, halkın içine de girmeli idi sayın Başbuğ. Mesela Diyarbakır Ulu Camiinde bir namazda halkla buluşmalı idi. ben bunu da önemsiyorum.

Şöyle denilebilir: “Bu namaz işi “fazla” olur. Her zaman namaz kılmayan biri, halk için camiye gitse, hem din açısından doğru değildir, hem de yanlış anlamalara, hatta yersiz karalamalara sebep olabilir.”

Herkes İşini Yapsa Ya!

Ders zili çalınca öğretmenin hala konuşma yapması öğrenciyi çok sıkar. Ezan okuduktan sonra vaizin konuşması da bıktırır genellikle. Konuşan ise, kaçırdığı gerçekleri anlatma derdindedir ve aşkla konuşur. Neden dersiniz?

Nutuk atmak, hem de seviyeli bir topluluğu karşı konuşma yapmak, hele de kendini beğenen ve şöhreti sevenler için az zevkli bir şey değildir.

Bazıları da “faydalı oluyorum” sanır, oysa ileride anlayacaktır ki hiç de değilmiş.

İbadetler de Çift

Allah Teâlâ her şeyi o engin hikmetiyle çift yaratmıştır. Kainatta tek, sadece O’dur. Halk arasında sık kullanılan “yalnızlık Allah’a mahsustur” sözü boş bir söz değildir. Bunu doğrulayan birçok ayetler vardır.

Nerede okudum bilemiyorum ama, bir gün İbn Arabî’den şöyle bir söz okumuştum: “Allah’ın bir haram kıldığına imandan elde edilen sevap, o haramı işlemeden ötürü elde edilen günahtan daha mı azdır, bilemiyorum.”

Başımı ellerimin arasına alarak epey bir zaman düşündüm. Aman Allah’ım, sen ne büyüksün. Sen bizi ne kadar çok seviyor ve esirgiyorsun, koruyorsun…

İçimi kemiren Kurt

Sevgili Peygamberimiz “Evlenin, çoğalın. Ben diğer ümmetler karşısında sizin çokluğunuzla iftihar ederim.” Demiş. (İbn Mace, Nikah, I. El-Hindi, Kenzu’l Ummal, XVI. 276, no: 44442.)

Biz Ümmet-i Muhammediz hamdolsun. En büyük iftihar kaynağımızdır bu.

Peygamberimiz de en büyük iftihar sebeplerimizdendir.

Ama içimi bir kurt kemiriyor.

Acaba peygamberimiz, şimdiki şu halimizde bizimle iftihar eder mi?

Yargıtay Başkanı Ve İslam “Sorunu (!)”

Bir önceki yazımızda “Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker altmış küsür sayfalık konuşma hazırlamış. Üçü hariç tamamını da okumuş katılanlara” demiş ve bunun yersizliğini belirtmiştik: “Çin işkencesi dedikleri bu olsa gerek. Yahu akıl karı mı bu? Hiç mi akıllarına gelmiyor, “insanlar bundan sıkılır, sevimsiz olurum” diye?”

Sonra da bizi niye ilgilendirdiğinin bir yönünü anlatmıştık. Şimdi o ilgiyi devam ettirelim.

“Din nedir?” diye sorsan, cevap üç aşağı, beş yukarı cevabı şöyledir: “Allah tarafından insanlara gönderilmiş ilahî kanunlardır.”

Ara Çözüm

Ara çözüm acil olarak sivil ve özgürlükçü bir anayasa yapmaktır. Ana çözüm ise İslam’a dönmekten başkası değildir.

Çağın geldiği seviye de göz önüne alınarak ve yaşananlardan dersler çıkarılarak İslam’ın yeniden formatlanmasıdır nihaî ve kalıcı çözüm, ama şu anda yaşanan gerçeklere göre bu uzak gözükmektedir. Uzaktır, çünkü şu anda Müslümanlar İslam’a maalesef çok uzaktır. Acı ama gerçek bu.

Îtikaf Depara Kalkmaktır

Ramazan ayının güzelliklerinden biri de itikaftır. Ramazan ayının son on günleri olan sünnet itikafın günleri yaklaşırken ondan bahsetmeyi faydalı bulduk.

Hayatımda yaşadığım en güzel günlerimden bazıları da itikafta geçen günlerimdir. Onun için hem bilgilendirmek, hem de teşvik edip heveslendirmek için bunları yazıyorum. Vakti müsait olan kardeşlerime hararetle tavsiye ederim.

Sayfalar